Gönderen: Yönetici | 25 Şub 2010

Reuters objektifinden imam hatipler

Reuters'in objektifinden İmam Hatip liseleri
Reuters’in objektifinden İmam Hatip liseleri
Reuters Haber Ajansı, Afganistan ve Pakistan’ın Türkiye’deki İmam Hatip Liseleri’ni model olarak alma çalışmalarından yola çıkarak Türkiye’deki bir İmam Hatip lisesini ziyaret etti ve saptamalarda bulunduReuters haber ajansı, “Türkiye İslami bir eğitim modeli sunabilir mi?” başlıklı bir haber geçti. Simon Akam’ın yazdığı habere göre, bazı ülkeler imam hatip sistemini ‘ılımlı’ bir model olarak görüyor. Okullarda gösterilen müfredatın yüzde 60′ı laik konulardan oluşuyor. 
Reuters'in objektifinden İmam Hatip liseleri
Reuters’in objektifinden İmam Hatip liseleri Reuters Haber Ajansı, Afganistan ve Pakistan’ın Türkiye’deki İmam Hatip Liseleri’ni model olarak alma çalışmalarından yola çıkarak Türkiye’deki bir İmam Hatip lisesini ziyaret etti ve bol bol fotoğraf çekti.

 

Reuters'in objektifinden İmam Hatip liseleri

Türkiye’deki İmam Hatip liselerinin medreselerden farklı olduğu bilgisine yer veren ajans, bu okulların müfredatının yüzde 40′ının dini içerikli olduğunu kaydetti.

“İmam hatip liseleri ılımlı islam için bir model olabilir mi?” başlığını atan ajans çeşitli görüşlere de yer verdi.

Reuters muhabirinin ziyaret ettiği Beyoğlu İmam Hatip Lisesi’nde edindiği izlenimleri aktardığı haberde radikal İslama karşı bu tür okulların etkili olabileceğini savundu.

Haberde her sınıfta Atatürk portresinin bulunduğu belirtilirken AK Parti milletvekillerinin yüzde 30′unun da İmam Hatip çıkışlı olduğu kaydedildi.

Beyoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne giden muhabir, sınıfta sıranın üzerinde duran Kuran’ın yanında Amerikalı yazar Stephanie Meyer’in vampirli bir aşk romanı olan “Tutulma”yı gördüğünü anlattı.

Simon Akam, şu ifadeleri kullandı: “Ancak pek çok Türk’e göre ironik olan şu ki, laik baskılara maruz kalan bu sistem İslami ve laik değerlerin uyumunu da simgeliyor.”Haberde şu cümleler yer aldı: “Bu okullar, görece yüksek standardı ve düşük maliyeti nedeniyle geçmişte Türk aileleri tarafından oldukça popülerdi. Bu okullar 28 Şubat döneminde askerin hedefi haline geldi. Ardından okulların ortaokul bölümü kapatıldı ve üniversite giriş sınavlarında katsayıları düşürüldü. Bu gelişmeler okulların popülaritesini oldukça düşürdü. Bugün 450 okulda 120 bin öğrenci eğitim görüyor. AKP hükümeti bu okulların dezavantajlarını henüz ortadan kaldırabilmiş değil.”

Reuters'in objektifinden İmam Hatip liseleriReuters'in objektifinden İmam Hatip liseleriReuters'in objektifinden İmam Hatip liseleri

Reuters'in objektifinden İmam Hatip liseleri

Reuters'in objektifinden İmam Hatip liseleriReuters'in objektifinden İmam Hatip liseleriReuters'in objektifinden İmam Hatip liseleriReuters'in objektifinden İmam Hatip liseleriReuters'in objektifinden İmam Hatip liseleri

Gönderen: Yönetici | 14 Oca 2010

Yeni ÖSS Kılavuzu

ÖSYS Kılavuzu Yayınlandı.
Her yıl yayınlanan başvuru kılavuzundan farklı olan kılavuzda Önemli Değişiklikler var.
Dağıtımı başlayan YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) kılavuzunda, Başvuru İşlemleri, puanların hesaplanması, ikinci Aşama Sınavı olan LYS (Lisans Yerleştirme Sınavı) ile ilgili ayrıntılı bilgiler yer alıyor internet araciligiyla sınava başvuran adaylara, İnternet Erişim şifresi verilecek, bu şifreyle bilgilerini ÖSYM’nin sitesinden görebilecek. – Bu şifre hem 2010-ÖSYS’nin bütün aşamalarında hem de adayın sonraki yıllarda ÖSYM ile ilgili elektronik ortamda yapacağı bütün işlemlerde gerekli olacağından aday tarafından özenle saklanması gerekiyor. – Yeni şifre edinmek isteyen adayların ise nüfus cüzdanları ile ÖSYM sınav merkezi yöneticilikleri ile ÖSYM bürolarına başvurmaları ve 2 TL hizmet ücreti ödemeleri gerekiyor. – Adaylar, sınava başvurduktan sonra kimlik bilgilerinde ve Öğrenim olan değişiklikleri ÖSYM’ye bildirecek. – Sınava başvurduktan sonra kimlik bilgilerinde değişiklik olan adaylar bu değişikliği önce Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi’nde yaptıracak. Daha sonra adaylar bu değişikliği ÖSYM’ye bildirecek. – Sınava giriş ve kimlik belgesi ellerine geçmeyen veya kaybeden adaylar, ÖSYM Sınav Merkezi Yöneticilikleri’nin yanı sıra ÖSYM bürolarından da sınav haftasında 3 TL karşılığında belgelerini yeniden edinebilecek. – Sınav Sonuç Belgesini yeniden edinmek isteyen adaylar ise bu belgelerini ÖSYM’den ücreti karşılığında yeniden sahip olabilecek. EN YÜKSEK PUAN 500 – Sınava, çok 500 olacak tr nın değeri en az 100 onu aday için hesaplanacak OBP (Ortaöğretim Başarı Puanı) ‘başvuran. OBP hesaplandıktan sonra ise bu puanlar ağırlıklandırılarak her aday için 3 tane AOBP (Ağırlıklı Ortaöğretim Başarı Puanı) hesaplanacak. – Onun için hesaplanmış olan AOBP’ler aday adayın alanı ile ilgili Yükseköğretim PROGRAMLARINA Yerleştirme 0,15 ile çarpılacak yapilirken. Adayın alanı dışındaki Yükseköğretim PROGRAMLARINA Yerleştirme yapilirken 0,13 ile çarpılarak sınav puanlarına katılacak ve böylece adayların yerleştirme puanları hesaplanacak. – YGS ve LYS sonucu Oluşan her puan türünde Türkiye genelinde ilk 1,000 kişi arasına giren adayların, ilk 1000’e girdigi puan türünde yerleştirme puanları hesaplanırken AOBP’leri tercih edeceği bütün programlar için alan içi katsayısı (0.15) ile çarpılacak. – 2010-ÖSYS sonuçlarına veya sınavsız geçiş kurallarına göre Yükseköğretim PROGRAMLARINA yapılacak yerleştirmede bu programların kontenjan ve koşulları göz önünde tutulacak. HER Teste AYRI KİTAP – LYS’lerde onu test için ayrı soru Kitapçığı bulunacak ancak tek cevap kağıdı kullanılacak. Bir test için tanınan süre bittiğinde ilgili teste ait soru kitapçıkları toplanırken ve Diğer teste ait soru kitapçıkları dağıtılırken ara verilmeyecek. – Matematik Sınavı (LYS-1) 19 Haziran Cumartesi günü saat 10,00 ‘da tek oturumda yapılacak ve 120 dakika sürecek. LYS-1’de matematik ve geometri testleri bulunacak. Matematik 50 soruya 75 dakika, geometri testinde 30 soruya 45 dakika cevaplama süresi verilecek testinde. Geometri testindeki soruların 8’i Analitik Geometri sorusu olacak. – Fen Bilimleri Sınavı (LYS-2) 27 Haziran Pazar günü saat 10,00 ‘da tek oturumda yapılacak ve 135 dakika sürecek. LYS-2’de Fizik, Kimya ve Biyoloji testleri yer alacak. Testlerde 30’ar soru bulunacak ve 45’er dakika cevaplama süresi verilecek. – Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3) 26 Haziran Cumartesi günü saat 10,00 ‘da tek oturumda yapılacak ve 120 dakika sürecek. LYS-3’te Türk Dili ve Edebiyatı, Coğrafya-1 testleri yer alacak. Türk Dili ve Edebiyatı testinde 56 soruya 85 dakika, Coğrafya-1 testinde 24 soruya 35 dakika cevaplama süresi verilecek. – Sosyal Bilimler Sınavı (LYS-4) 20 Haziran Pazar günü, saat 10,00 ‘da tek oturumda uygulanacak ve 135 dakika sürecek. LYS-4’te Tarih, Coğrafya-2, Felsefe Grubu testleri yer alacak. Tarih 44 soruya 65 dakika, Coğrafya-2 testinde 16 soruya 25 dakika testinde, Felsefe Grubu 30 soruya 45 dakika süre verilecek testinde. Felsefe Grubu 10 Psikoloji, Sosyoloji 10 10 Mantık sorusu bulunacak testinde ve. – Yabancı Dil Sınavı (LYS-5) 19 Haziran Cumartesi günü saat 14,30 ‘da tek oturumda uygulanacak ve 120 dakika sürecek. LYS-5, İngilizce, Almanca ve Fransızca olmak üzere 3 dilde yapılacak. Adaylara 80 soru sorulacak. Bu soruların 20’si kelime bilgisi ve dil bilgisi, 12’si çeviri, 48’i okuduğunu anlama ile ilgili olacak. Testler tek soru kitapçığında bulunacak ve tek cevap kağıdı kullanılacak. LYS PUAN HESABI – LYS’de uygulanan testlere verilen cevaplar her test için ayrı ayrı Değerlendirmeye alınacak. Her adayın ona sınavda yer alan her test için bir standart puan hesaplanacak Katıldığı. – Hesaplanan standart puanlar, testlerin ağırlık oranları kullanılarak Ağırlıklı LYS Puanları (ALYS) hesaplanacak. ALYS puanlarından her biri kendi içinde en küçüğü 100, en büyüğü 500 olan puanlara dönüştürülerek LYS puanları oluşturulacak. n LYS’de 180 ve üzeri puan alanlar, LYS puan türleri ile öğrenci alan lisans Programlarını tercih edebilecek. – LYS sonuçları internet araciligiyla internetten adaylara duyurulacak. – Sınava giren ve sınavı geçerli Sayılan tüm adaylara LYS Sınav Sonuç Belgesi Gönderilecek. Bu belgede adayın her testteki doğru ve yanlış cevap sayısı, LYS puanları ve başarı sıraları, OBP ve AOBP’leri, yerleştirme puanları ve başarı sıraları yer alacak. Sınav Sonuç Belgesi’nde bir adayın yerleştirmede kullanılmayacak olan puanları yer almayacak.

Gönderen: Yönetici | 11 Oca 2010

Açık öğretimden örgün bölümlere yatay geçiş

ESKİŞEHİR Anadolu Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof Dr Davut Aydın, Açıköğretim Fakültesi’nde (AÖF) başarılı olan öğrencilerin, Orgun Bölümlere yatay geçiş yapabileceklerini açıkladı.

Prof Dr Davut Aydın, Rektörlük görevine başlaması nedeniyle Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Rektör yardımcıları Prof Dr Meryem A. Kozak, Prof Dr Hasan Mandal, Prof Dr Nüvit Oktay ile Prof Dr Naci Gündoğan da katıldı.

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof Dr Davut Aydın, Açık Öğretim sisteminde devrim niteliğinde Köklü Değişiklikler yapacaklarını söyledi. AÖF’te başarılı olan öğrencilerin Orgun Bölümlere yatay geçiş yapabileceğini kaydeden Rektör Aydın, şöyle konuştu:
“Açık Öğretim Fakültesi’nde 31 Aralık 2009 tarihi itibariyle 1 milyon 300 bin kayıt yenilendi. Açık Öğretim için çok değişik Projelerimiz var. Türkiye’nin, özel  kamu sektörünün istekleri, teknolojik değişiklikleri ve dünyadaki modelleri de dikkate alarak, açık öğretimi yeniden Yapılandırma sürecine sokuyoruz. Bu yeni süreçte teknoloji ve internet kullanımını olabildiğince artıracağız. Programlarımızı güncelleştirip, gözden geçireceğiz. Daha odaklı bir Eğitime yöneleceğiz. Bunları yaparken de Kapsamlı bir değişikliğe ihtiyaç var. Bu sistem içerisinde öncelikle değerlendirme ve sınav sistemini değiştireceğiz. Kanun değişiklikleri ile ilgili olarak YÖK ve Parlamento ile görüşmelerimiz olacak. Dünyadaki diğer Açık Öğretim normlarını yakalamak istiyoruz. ”

AÇIK ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİNE BURS İmkanı

Bugüne kadar orgun eğitimden açık öğretime geçiş imkanı olmasına rağmen açık öğretimden Orgun Eğitime Geçiş olmadıgını belirten Prof Dr Aydın sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yatay geçiş yönetmeliğinde bir değişiklik yapıldı. Şimdi Açık Öğretim öğrencisi başarı kriterlerini tutturuyorsa Orgun Eğitime yatay geçiş yapabilecek. Bu devrim niteliğinde bir uygulamadır. Bu, Açık Öğretim öğrencisinin önünü açma uygulamasıdır. ‘Sen Üniversiteye açıktan girdin açıktan çıkacaksın’ uygulaması artık kalkıyor. Çünkü bu sistem içerisinde son derece başarılı öğrenciler var. Ayrıca, Açık Öğretimdeki Öğrenciye Orgun Eğitimde olduğu gibi burs imkanı da sağlayacağız. ”

‘Devlete 500 milyon lira AKTARILDI’

Rektör Prof Dr Davut Aydın, bir gazetecinin Anadolu Üniversitesi’nin kasasında bulunan 500 milyon TL’nin devlet tarafından alındığını hatırlatması üzerine şunları söyledi:
“Bize hep şöyle denildi ‘Diğer Üniversiteler iş yapacak para yok. Sizde para var ama performansınız düşük. ‘Bu süreç sonunda Devlete 500 milyon lira aktarıldı. Bunun 250 milyon Lirası Maliye Bakanlığı’na, 250 milyon Lirası da yeni kurulacak olan Üniversitelere verildi. MALİYE BAKANLIĞI ‘2000’ denen sistem sayesinde Sabah 09.00 ‘Say da bilgisayarını Açtığı Zaman kimin elinde bıraktı varsa görüyor. Bunun sonucunda bir gün ‘Ya bu parayi kullan ya da ver’ derler. Para ne yazık ki gitti. Bundan sonra bize Yeni Talepler gelebilir. Biz bundan sonra para vermek istemiyoruz. Aslında bu para 750 milyon liradır. Maliyeye verilecek olan para 500 milyondu sonradan 250 milyon lirasını bize geri verdiler. Artık geriye değil Önümüze bakıyoruz. Tekrar bizden para istememeleri için yeni Projelerin hazırlıklarına basladik. Biz bir daha bıraktı veren yönetim olmak istemiyoruz. Biz kaynaklarımızı Ülkenin yararına kullanmak istiyoruz. “

Gönderen: Yönetici | 07 Oca 2010

Meslek liselilere lisans müjdesi !

Meslek Lisesi mezunlarına 2 + 2 lisans müjdesi geldi.
 
YÖK, 2 yıllık meslek lisesi mezunlarına kendi branşlarında yatay geçiş imkanı getiriyor. Yeni sisteme göre, meslek yüksek okulu mezunu, 2 yıllık eğitiminin ardından 2 yıl daha okursa 4 yıllık lisans Diploması alabilecek.

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof Dr Yusuf Ziya Özcan’ın, “Meslek Yüksek Okulları’ndan mezun olanlara Lisan yapma imkanı tanıyacağız” açıklaması, gözleri 2 +2 sisteminin ayrıntılarına çevirdi. YÖK’ün hazırlıklarını sürdürdüğü çalışmaya göre; Meslek Yüksek Okulları’ndan mezun olanlar, kendi branşlarında 4 yıllık lisans Diploması alabilecek.

Uzaktan Eğitim İmkanı

YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof Dr Durmuş Günay, “İşyeri Tabanlı Eğitim Sistemi” olarak adlandırdıkları yeni formülle, artık isteyen öğrencilerin 2 yıllık Eğitimin ardından aynı branşta 2 yıl daha Orgun eğitim alarak 4 yıllık lisans Diploması alabileceklerini söyledi. 2 yıllık okuldan mezun olup çalışma hayatına atılanlar ise internet üzerinde Uzaktan Eğitim alarak lisans eğitimlerini tamamlayabilecekler. Prof Günay, çalışmaların hızla sürdüğünü, yeni formülün en geç 1 yıl içinde uygulanmaya başlanacağını dile getirdi. Günay, yeni sistemin Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun olanlara kendi branşlarında lisans eğitimi için yatay geçiş imkanı vereceğini belirtti. Yeni sistemle, bilgisayar bölümünden mezun bir Meslek Yüksek Okulu mezunu, Bilgisayar Mühendisliği okuyabilecek.

KATSAYIYA 2 +2 formülü

Üniversiteye girişte uygulanan katsayıdan dolayı sadece Meslek Yüksek Okulu’nu tercih etmek zorunda kalan öğrencilerin önündeki engel de 2 +2 formülüyle Asılacak. YÖK’ün ÖSS’de 0,02 ‘ye indirdiği Katsayı uygulaması nedeniyle, MESLEK LİSESİNİN bilgisayar bölümünde okuyan bir öğrenci, bilgisayar mühendisliğini tercih ettiği taktirde Puanı düşüyordu. Yeni Formül, eski Katsayı uygulamasından mağdur olanlara da 4 yıllık lisans Diploması almanın yolunu açacak. //

Gönderen: Yönetici | 15 Ara 2009

ÖĞRETMENLER YANDI

Yılsonu Başarı Puanı (YBP) ile SBS puanları arasında 20 ve daha fazla fark olan öğrencilerin sorumluluğu öğretmen ve yöneticilere fatura edilecek

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, il milli eğitim müdürlüklerine, Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) katılan öğrencilerden Yılsonu Başarı Puanı (YBP) ile SBS puanları arasında 20 ve daha fazla fark olanların belirlenerek bunun nedenlerinin incelenmesi, sorumlu öğretmen ve yöneticiler hakkında işlem yapılması talimatı verdi.Çubukçu, il milli eğitim müdürlüklerine “SBS Sonuçlarının Değerlendirilmesi” konulu bir genelge gönderdi.

Genelgede, OKS’nin 2008’de son kez yapıldığını ve aynı yıl Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Sistemi’nin uygulamaya konulduğunu anımsatan Çubukçu, Ortaöğretime Geçiş Sistemi’nin en önemli unsuru olan SBS’nin ilköğretimin 6, 7 ve 8. sınıflarında sadece o sınıf düzeyindeki öğretim programlarında yer alan kazanımların dikkate alındığı, öğrencinin kişisel başarısını ölçen objektif bir ölçme aracı olduğunu belirtti. YBP’nin ise öğrencilerin öğretim yılı boyunca tüm derslerde göstermiş oldukları performansa dayalı değerlendirmelerin sonucu olarak ortaya çıktığını ifade eden Çubukçu, her iki boyutta da değerlendirmelerin öğretim programlarındaki kazanımlarla ilişkili olarak belirlendiğini anlattı.

FARK VARSA SORUN VARDIR
Eğitim uzmanı Sait Gürsoy Mayıs 2009’da köşesinde sistemi şöyle eleştirmişti:

Seviye Belirleme Sınavı’nda (SBS) en çok eleştiriyi Yılsonu Başarı Puanı’nın (YBP) hesaplanma şekli alıyor. Okul birincisine odaklı bu puan bence öğrenciler arasında eşitsizlik oluşturuyor. Ne yazık ki okullarımızda aynı kalitede eğitim yapılamıyor. Aynı standartta not da verilmiyor. YBP’nin öğrencinin kişisel başarısı olduğunu unutmayalım. Ayrıca ilköğretimde gerçek bir yılsonu başarı puanı için, SBS’de öğrencinin mensubu olduğu okulunda eğitim kalitesinin ve kitlesel başarısının ortaya çıkması gerekiyor. Şayet bu tür puan hesaplaması yapılmazsa, bence adil not veren, kaliteli eğitim yapan okulların öğrencileri çok üzülür. Bazı veliler, yürütmenin durdurulması için Danıştay 8. Daire’de dava açtı. Geri adım atılmaması halinde bu sayının daha da artacağını zannediyorum. Türkiye bir hukuk devletidir. Herkes hakkını sonuna kadar aramalı. Ayrıca bu kişisel puandan dolayı veli, öğrenci ve okul yöneticileri öğretmenlerimizi baskıya alıyor. Bu da eğitimimiz açısından son derece sakıncalı. Bence, YBP ile SBS puanlarının birbirlerini dengelemesi gerekiyor. Eğer ikisi arasında büyük puan farkı varsa, o zaman ortada bir sorun var demektir.

Bu sistemin öğrencilerin ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmesinde çok boyutlu ve sürece dayalı bir sıralama sağlamasının yanında öğrenci, öğretmen ve okul başarılarının değerlendirilmesi ve geliştirilmesi için de önemli bir bilgi kaynağı oluşturduğunu belirten Çubukçu, diğer taraftan da e-Okul sistemiyle öğrenci ve okul bilgilerinin merkezi bir veri tabanında toplandığını, bunun da araştırma-geliştirme çalışmaları için imkan sağladığını anlattı.

SBS sonuçları ile e-Okul imkanlarının uygun şekilde, değerlendirilmesinin öğrenci ve okul başarılarının artırılmasında önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Çubukçu, bakanlıkta bu yönde araştırma ve değerlendirme çalışmalarının sürdüğünü, değerlendirme sonuçlarının ilgili konuların geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amacıyla kullanıldığını dile getirdi.

“KABUL EDİLEMEZ DURUMA GELDİ”

Söz konusu verilerin öğrenci ve okul bazında değerlendirmesinin yapılarak öğrenci başarısının artırılmasına yönelik önlemler alınmasının “önemli ve gerekli” olduğunu vurgulayan Çubukçu, şunları kaydetti:

“Bu sebeple 7 ve 8. sınıflarda görev yapan öğretmenlerimizin sınıflarında bulunan öğrencilerin e-Okul bilgileri ve SBP sonuçlarına göre incelemeler yaparak, veli ile iş birliği suretiyle öğrencinin zayıf yönlerini belirleyerek noksanlıklarının giderilmesi ve başarının artırılması için çalışmalar yapmaları gerekmektedir. Bunun için okul içinde veya aynı eğitim bölgesinde bulunan okullarda zümre öğretmenlerinin, öğrencilerin başarısına katkı sağlayacak çalışmaları işbirliği içinde yürütmeleri gerekmektedir.

Ayrıca, son zamanlarda çeşitli platformlarda dile getirilen, bazı okullarda YBP’lerin gerçeğe aykırı olarak yükseltildiği iddiaları öğretmenlik mesleğinin onuru ve okullarımızın itibarı açısından kabul edilemez bir duruma gelmiştir. Söz konusu iddialar Bakanlığımız tarafından incelenmektedir.”

Konuya ilişkin geçen yıl da bir genelge yayımlandığını belirten Çubukçu, bu genelgede de il milli eğitim müdürlüklerinde komisyonlar kurularak öğrencilerin YBP ve SBS puanı arasında 30 ve daha fazla fark görülen öğrencilerin durumlarının incelenmesinin, haksız bir uygulama söz konusu ise mevzuat çerçevesinde gerekli işlemin yapılmasının istendiğini anımsattı.

Nimet Çubukçu, “Bu yıl da aynı çalışmaların yapılarak, sınava katılan öğrencilerden YBP ve SBS puanları arasında 100 puanlık sisteme göre 20 ve daha fazla fark olanların belirlenmesi, bu farkın nedenleri ile ilgili inceleme yapılması, haksız bir uygulama varsa sebep olan öğretmen ve yöneticiler hakkında gerekli işlemin yapılması, sonuçtan ilgili genel müdürlüklere bilgi verilmesini” istedi.

Gönderen: Yönetici | 08 Ara 2009

0.3 ve 0.8 katsayı uygulamasına geri dönüş YOK

YÖK’ten katsayı açıklaması

08.12.2009 17:19
YÖK Danıştay’ın durdurduğu katsayı kararıyla ilgili bir açıklama yaptı. Yeni düzenlemede kişisel başarının esas alınacağı belirtilen açıklamada şu ayrıntılara dikkat çekildi.

YÖK Danıştay’ın durdurduğu katsayı kararıyla ilgili bir açıklama yaptı. Yeni düzenlemede kişisel başarının esas alınacağı belirtilen açıklamada, “İtirazımız kabul edilse bile 0,3 ve 0,8 şeklindeki katsayıya geri dönülmesi söz konusu değil” denildi.

0,3 ve 0,5 katsayı uygulaması, 1998 yılında başlamıştı. 21 Temmuz 2009 tarihine kadar bu uygulamayla devam eden sistem değiştirilmiş katsayının 0,15 olacağı kararı verilmişti. Danıştay ise geçtiğimiz günlerde bu kararın yürütmesinin durdurulma kararını almıştı.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Danıştay’a yaptıkları itirazın sonucunu bekleyeceklerini belirterek, 17 Aralıkta YÖK Genel Kurulu’nun yeniden toplanacağını ve o zaman karar vereceklerini bildirdi.

Özcan, YÖK’te gerçekleştirilen ve yaklaşık 4 saat süren Genel Kurul toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Prof. Dr. Özcan, toplantıda Danıştay’ın ”katsayı” konusunda yürütmeyi durdurma kararına yaptıkları itirazın gerekçelerinin konuşulduğunu belirtti. Özcan, ”İtirazın gerekçelerini teker teker ele aldık. Arkadaşlarımız o konuda ne düşünüyorlar, ki ona göre çözümümüzü geliştirelim diye o konuda tartıştık” dedi.

Gazetecilerin ”Yeni düzenlemeye ilişkin hangi alternatiflerin ele alındığı” sorusu üzerine, Özcan, ”Alternatiflerden filan bahsedilmedi. Şimdi, sadece o karardaki gerekçeleri teker teker ele aldık ve arkadaşlarımız o gerekçeler hakkında ne düşünüyorlar onları öğrenmek istiyordum ben. En uygun çözümü ona göre bulalım diye…” yanıtını verdi.

Yeni düzenleme konusundaki alternatifleri üyelerle paylaşıp paylaşmadığının sorulması üzerine, Özcan, ”Bir sürü alternatiflerimiz var. Onları paylaşmadık sadece onlar ne düşünüyor onu öğrenmek istedik ki bizim alternatiflerimizden hangisi en uygun” diye konuştu.

Özcan, bir başka soru üzerine ise şunları kaydetti:
”Bir önemli mesele, bazı üyelerimiz bu üç maddenin (Danıştay’ın yürütmeyi durdurduğu YÖK kararları) geri çekilmesinin uygun olup olmayacağı konusunda fikir beyan ettiler. O mesele tartışıldı. ‘Danıştay’ın kararına kadar bunu yapmayalım’ diye karar verdik. Yani yürütmenin durdurulmasına neden olan üç madde… ‘Bunları çekelim de dava konusuz kalsın’ diye bir görüş ortaya sürüldü. Arkadaşlarla tartıştık. Buna gerek yok. Biz Danıştay’ın kararını bekleyelim ondan sonra yapalım…”

Bir gazetecinin ”Danıştay kararı gecikirse” sözleri üzerine, Özcan, ”Hayır gecikmeyecekmiş, onu da öğrendik. Zannediyorum 15 günlük bir zaman var. O zaman içinde geleceğini düşünüyoruz. Çünkü onların da hassas olacağını biliyoruz. Onlar da bu meseleye duyarsız kalamazlar” dedi.
Özcan, gazetecilerin yeni modellerin ne olacağı yönündeki ısrarlı sorularına ”Bu konuda hiçbir şey konuşmadık. Ben de size bir şey söylemeyeceğim” yanıtını verdi.

Bir gazetecinin ”Katsayılar arasındaki makas mı daraltılacak?” sorusuna, Özcan, ”Makas falan yok, hiçbir şey konuşmadık” karşılığını verdi.

Özcan, sorular üzerine, ”YÖK Genel Kurulu’nun 17 Aralıkta yeniden toplanacağını” belirterek ”İşte o zaman karar vereceğiz” dedi.

Bu arada YÖK Üyesi Muhittin Şimşek de gazetecilerin ”Katsayılar arasındaki makası daraltmaktan başka alternatifler var mı?” sorularına ”Var. Hukukun dışında hiçbir şey düşünülmüyor” dedi.

Sabah

//

Gönderen: Yönetici | 08 Ara 2009

SUDAN ÇIKMIŞ BALIK OLDULAR

Danıştay,Düz Liselileri Üzdü

Meslek liselerine geçen binlerce düz liseli, Danıştay’ın kararıyla büyük bir şoka uğradı.
Reklam
// //
Üniversitede okumak istedikleri mühendislik, mimarlık gibi bölümlerin altyapısını alabilmek için meslek lisesine yatay geçiş yapan gençler, adeta sudan çıkmış balığa döndü. “Düz liseden mezun olan biri mühendis olabilecek. Fakat ben o bölümün altyapısını aldığım halde olamayacağım.” diyen meslek liseliler, YÖK’ün sorunu kalıcı olarak çözmesini istiyor.

Danıştay’ın katsayı farkını kaldıran düzenlemenin yürürlüğünü durdurması en çok düz liseden meslek lisesine geçen öğrencileri sarstı. YÖK’ün 21 Temmuz’daki düzenlemesinden sonra ortaöğretime düz lisede başlayıp, 9. sınıfın sonunda başarılı olan öğrenciler Anadolu meslek liselerine yatay geçiş yapma hakkı kazanmıştı.

Üniversiteye girişte uygulanan katsayı adaletsizliğinin giderilmesiyle düz liseden mesleğe geçen öğrenci sayısı 10 kat artmıştı. Ayşegül Kut, Danıştay’ın hayal kırıklığına uğrattığı binlerce öğrenciden sadece biri. Fatih Kız Lisesi’nde ortaöğretime başlayan Ayşegül, YÖK’ün katsayıyı kaldırmasının ardından Avcılar Endüstri Meslek Lisesi Bilgisayar Bölümü’ne kayıt yaptırmış. Bilgisayar mühendisi olmak için yatay geçiş yaptığını anlatan Ayşegül, Danıştay’ın bayram öncesi verdiği yürütmeyi durdurma kararıyla şoke olduğunu söylüyor. Genç kız, hem kendisinin hem de ailesinin büyük bir yıkım yaşadıklarını belirtiyor. Meslek liselilerin üniversiteye girişlerini engelleyen katsayı sisteminin haksızlıklarla dolu olduğuna dikkat çeken Ayşegül, şunları kaydediyor: “Düz liseden mezun olan biri bilgisayar mühendisi olabilecek. Fakat ben o bölümün altyapısını aldığım halde mühendis olamayacağım. Bu hiç de adil bir düzenleme değil. Meslek liselilerde büyük bir sarsıntıya neden olan katsayı yürürlükten tekrar kaldırılmalı.”

Dündar Uçar Lisesi’nden Hikmet Nazif Kurşunoğlu Meslek Lisesi’ne yatay geçiş yapan Hatice Kemer de Danıştay’ın kararıyla en temel haklarının ellerinden alındığını söylüyor: “YÖK’ün katsayıyı kaldıran düzenlemesinden sonra meslek lisesine geçtim. Hem mesleki eğitim almayı hem de ileride üniversite öğrenimi göreceğimi düşünüyordum. Ancak şimdi en temel hakkımız olan üniversite eğitimimiz elimizden alınmaya çalışılıyor.

İLKNUR DİLEK: Mağduriyet bitti diye geçiş yaptık
Katsayı mağduriyeti giderildiği için Yavuz Sultan Selim Lisesi’nden Hikmet Nazif Kurşunoğlu Anadolu Meslek ve Meslek Lisesi’ne yatay geçiş yaptım. Giyim üretim bölümünde okuyorum. Meslek lisesinde giyim üretim bölümünü bitirip üniversitede bu alanda yükselmek istiyordum. Ama şu anda bu hakkım elimden alınıyor. Danıştay’ın kararının kaldırılmasını istiyorum.

İBRAHİM BOZAY: Sınavda puanımın kırılması haksızlık
Avcılar 50. Yıl İnsa Lisesi’nden Avcılar Endüstri Meslek Lisesi’ne geçtim. Makine bölümünde okuyorum. YÖK’ün düzenlenmesiyle düz liseyle meslek liseliler arasında pek fazla fark kalmamıştı. Katsayı engeli yeniden getirilirse binlerce öğrenci gibi ben de mağdur olacağım. Aynı dersleri görmemize rağmen sınavda neden benim puanım kırılıyor ki? Bu haksız duruma diğer meslek liseliler gibi ben de karşıyım ve katsayının kaldırılmasını istiyorum.

AYŞEGÜL YILMAZ: Sudan çıkmış balıklara döndük
Meslek liselerinin önü açıldığı için Osman Gazi Lisesi’nden Hikmet Nazif Kurşunoğlu Meslek Lisesi’ne geçtim. Ama bugün daha önce olduğu gibi aynı engel geri getirildi. Karar karşısında ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Sudan çıkmış balıklara döndük. Şimdi geldiğimiz düz liselere tekrar dönme imkanımız da kalmadı. Umarım herkesin bildiği bu haksızlık en kısa zamanda giderilir

// <![CDATA[
var tmp;
tmp = document.getElementById("news_content").getElementsByTagName("a");
for(i=0; i

Gönderen: Yönetici | 08 Ara 2009

MEMLEKET MESELESİ

Imam hatipler ‘muhafazakâr genel lise’ler olsun, meslek liselilere Katsayı kalksın

TÜKONFED Başkanı Celal Beysel, sanayinin mesleki eğitim almış insan ihtiyacının had safhada olduğunu söyledi ve “Açık konuşalım imam hatiplilerin siyasal ve hukuk okumasını engellemek için tüm meslek liselerine Katsayı uygulanıyor. Bu Okulları ‘Muhafazakâr genel lise’ yapın, meslek liselerini ideolojik engellerden kurtarın “dedi. Genellikle Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin (TÜSİAD) Anadolu’daki Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) Tabanlı örgütü olarak bilinen Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), “İmam hatipler ve meslek liselerine Katsayı Uygulaması” konusunda liberal bir çıkış yaptı . TÜRKONFED Başkanı Celal Beysel, sanayicilerin mesleki eğitim almış insan ihtiyacının had safhada olduğunu söyledi ve “Açık konuşalım İma hatiplilerin siyasal ve hukuk okumasını engellemek için meslek liselerine Katsayı uygulanıyor. Bu okullar zaten fiilen meslek lisesi değil. Sanayide ve serbest piyasa ekonomisinde böyle bir meslek yok. İmam-Hatip Liseleri ‘muhafazakâr genel lise’ yapılsın. Vatandaş çocuğuna daha fazla dini eğitim aldırmak istiyorsa bu Okulları tercih etsin. Bu okullardan mezun olan çocukların istedikleri Üniversiteye gitmesi de engellenmesin. Aklımızı fikrimizi imam hatiplerle bozmuş durumdayız. Imam hatiplileri engellemek adına da Eğitimde bugüne kadar bir sürü yanlış yapıldı. Çağdaş ve aydın bir insan, imam hatiplilerin üniversite okumusının engellenmesini savunamaz. Bunu savunmak insan haklarına da aykırıdır “dedi. Kötülük yapıyorlar İmam hatiplerin meslek lisesi kategorisinden çıkarılmasını uzun süreden beri önerdiklerini hatırlatan Başkanı Celal Beysel şöyle konuştu TÜRKONFED: “İmam Hatip liseleri meslek liselerinin önünde Çin Seddi gibi duruyor. İmam-Hatip LİSESİNİN önünü kesmek adına, meslek liselerinin önünü kestiler. Hem orada okuyan gençler açýsýndan hem de sanayinin ihtiyacı olan meslek elemanları açısından sanayiciye büyük kötülük yapıyorlar. Maalesef olayı analitik ve tarafsız da göremiyorlar ve herkes kendi kalesini korumaya çalışıyor. Bu yüzden mesele çözülemiyor. Imam hatipler olmasa da Katsayı, meslek lisesine gidecek Öğrencinin önünde psikolojik engeldir. Iyi öğrencilerin meslek lisesine gitmesini engelliyor. Vatandaş, çocuğunun bir meslek sahibi OLMASINI ama isterse ve başarırsa üniversite okumasını da istiyor. “Dedikodusu bile etkili Meslek liselerine talebin ‘Katsayı engeli’yle çok ilişkili olduğunu söyleyen TÜRKONFED Başkanı Beysel,” Katsayı kalkacak dedikodusu bile meslek liselerine talebi artırdı. Geçmişte de Katsayı engeli varsa talep azaldı, yoksa arttı. Geçen sene artmıştı, şimdi Katsayı problemi çözülmezse yine azalacak. Bakın, Bursa sanayinin merkezi ve çok kaliteli, neredeyse iş garantili meslek liselerimiz var. Orada bile genel liseye talep, meslek lisesine talepten daha fazla. Çünkü işçi, çocuğunun mühendis olabilmesini önemsiyor. Önüne engel koyunca da genel liseye gönderiyor “diye konuştu. ‘El becerili’ mühendis lazım Meslek Lisesi öğrencilerinin Katsayı engeli yüzünden üniversite okuyup mühendis olamadıklarını belirten TÜRKONFED Başkanı Celal Beysel, “Bizde meslek Lisesinde elektronik okuyan çocuk, Katsayı engeli yüzünden elektronik mühendisi olamıyor. Birçok gelişmiş ülkede, meslek lisesinden mühedisliğe gidiş kolaylaştırılmış. Çünkü Sanayici el becerisi olan mühendisi istiyor. Bizde Katsayı meselesi yüzünden masa başı mühendisler yetişiyor. Meslek lisesine gidecek çocuğa neden ‘olamazsın’ diyorsun mühendisi. Bunu anlamak mümkün değil. El becerisi olan mühendis çok daha başarılıdır ve tercih edilir. Biz, sanayici ve İşadamı konfederasyonuyuz ve siyasilerin eğitimi nasıl yöneteceklerini söylemek bize düşmez ama meslek liseleriyle ilgili durum bizi çok ilgilendiriyor “dedi. 8 yıllık kesintisiz eğitim de İmam Hatip sendromuyla geldi TÜRKONFED Başkanı Celal Beysel, “Bir tarafda İmam Hatiplilerin önünü kesmek için bütün meslek liselerinin önünü kesenler, öte tarafta imam hatiplileri korumak için direnenler var. Bu meseleyi ancak açık konuşursak çözeriz “dedi. ‘İmam-Hatip liselerine giden çocuklar ne olacak’ tartışmasının meslek liseleri platformunda yapılmaması gerektiğini de söyleyen Beysel şöyle devam etti: “8 yıllık kesintisiz eğitim safra İmam Hatip’lileri engelleme sendromuyla geldi. Ben o zamam Bursa Sanayici ve İşadamları Derneği (BUSİAD) yanlış olduğunu biliyoruz ama böyle isteniyor ‘diye cevap vermişti bir bakana bunun yanlış olduğunu söylediğimde bana’ ne yapalım bizde ve yönetimindeydim. Öte yandan, keşke Erbakan da o sözü söylemeseydi. ‘İmam hatipler arka bahçemiz’ demeseydi. Şimdi de imam Danıştay’ın Kararı ideolojik Ama o söz hatiplere İdeoloji yükledi. “

Gönderen: Yönetici | 01 Ara 2009

İŞÇİSİN SEN İŞÇİ KAL

KAOSTAN DÖNMENİN FAZİLETİ

Hasan Cemal’den * MİLLİYET

“Danıştay bayram öncesi bir kaosa yol açtı. İşçisin sen işçi kal, deniyor insanlara. Mühendislik fakültelerini veya hukuk vs sosyal bilim okullarını rüyanda bile görme! …” Hasan Cemal’in yazısı … Danıştay bayram öncesi bir karar verdi. Ve bir kaosa yol açtı. Danıştay’ın bu kararıyla meslek lisesi mezunlarına, İmam Hatip Lisesi mezunlarına üniversite yolu yeniden kesilmek isteniyor. Eşitlik ilkesini zedeleyen, eski deyişle mağduriyet yaratan Haksız bir karar bu. YÖK, Üniversiteye girişte Katsayı uygulamasını kaldırırken ve Üniversiteye giriş sistemini yeni bir yapıya kavuştururken doğru bir adım atmıştı. Ama Danıştay hayır dedi. Yürütmeyi durdurdu. Danıştay 8. Dairesi’nin iptal Kararı, bir yandan Türkiye’de büyük sanayinin ihtiyaç duyduğu mesleki ve teknik eğitime darbe indirirken, öte yandan ‘İmam Hatip meselesi’ni de bir yara olarak yeniden gündeme taşımış oldu. Yazık! İsmet Berkan’ın deyişiyle: “Kararın Anayasa’da yazılı eşitlik prensibine dayandırılması ve Katsayı eşitliğinin öğrenciler arasındaki eşitliği bozacağının söylenmesi şaka gibi bir şey. İşçisin sen işçi kal, deniyor insanlara. Motor meslek lisesine mi gittin, en fazla motor teknisyeni ol, bir fabrikada veya servis istasyonunda işe gir, hayatta ancak bu kadar ileri gidebilirsin, mühendislik fakültelerini veya hukuk vs sosyal bilim okullarını rüyanda bile görme! Veya, 13-15 yaşında düz lisede fen bölümünü mü seçtin, hayatın boyunca bu seçimine mahkûmsun, hukuk okumayı, Siyaset Bilimi okumayı , edebiyat okumayı, sanat okumayı hayal bile etme! Senden olsa olsa mühendis vs fen bilimci olur, onu da kazanamıyorsan biz ne yapalım? Bu uygulamalara yol açacak hukuku yaratmanın adı da eşitlik oluyor. Onlara göre toplumdaki bireyler birey falan değil, marangozun hızarından çıkan, hepsi de birbirinin aynı olması gereken tahtalar. Devletin görevi de o tahtaların bir örnek OLMASINI temin etmek. Oysa eminim Hepinizin etrafında örnekleri var: Mimarlık okuyup sinema eleştirmeni olanlar, İktisat okuyup olanlar, mühendislik okuyup Esnaf olanlar … say bitmez. Bunun adı bir Say Aşçı başka görevi de insanlara kendi bireyselliklerini ifade edebilecekleri ve modern devletin bireyselliktir özgürlük alanını açmaktır. Bizim Danıştay’ımız önce kendi kendine bir eşitlik tanımı yapıyor, sonra da o kadar kendi tanımladığı ‘özgürlüğün önüne koyuyor eşitlik’i. “(İsmet Berkan, Öğrenciye bayram kaosu , Radikal, 27 Kasım 09, s.3) Danıştay’ın bu Kararı için de eşitlikle, özgürlükle de öyle pek bağdaşmayan, tek tip insan yetiştirmeyi Öngören bir ‘Kışla zihniyeti’nin ürünü de denebilir. Bu kararın altında yatan gerçek nedene gelince … Bu açıdan akla hemen imam hatipler geliyor. Danıştay, YÖK’ün Katsayı uygulamasını kaldıran kararını iptal ederken asıl hedefi, imam hatiplilere üniversite yolunu kesmekti. Bu konuda herhangi bir kuşku olduğunu sanmıyorum. Türkiye, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri bazı temel Sorunlarını bir türlü çözemiyor. Bu sorunlardan biri de ‘din eğitimi’dir. Çocuklarına din eğitimi vermek isteyen ya da çocuklarını Dindar vatandaşlar olarak yetiştirmek isteyen Ailelerin Öteden beri devletle, Yerleşik Laiklik uygulamasıyla dertleri olmuştur. İmam-Hatip Okulları da bu dertlere bir çare olarak, bu Ülkenin ‘din eğitimi sorunu’na bir çözüm olarak çok partili demokrasiye atılan adımla Eşzamanlı biçimde ortaya çıkmıştır. Ama yine Eşzamanlı olarak, imam hatipliler devletin içindeki Sivil-asker bir çekirdeğin Gözünde Öteden beri laikliğe bir tehdit olarak görülmüştür. Danıştay’ın Kararı oğlu da bu anlayışın ürünüdür. NE YAPMALI? Eğer eşitlik, özgürlük, hukuk gibi demokrasiyle ilgili ilkesel kaygılarımız varsa, tek tip kafa yetiştirmeyi demokratik hayat tarzına aykırı buluyorsak, o zaman Türkiye’de din eğitimi Sorununu çözecek bir çerçeveyi bir an önce kurmak zorundayız. Gerçek Laiklik bunu gerektiriyor. Ikinci olarak, meslek lisesi mezunlarına, (bu arada unutmayın, tüm meslek liseleri içinde imam hatiplerin oranı sadece yüzde 8) üniversite yolunu açmak için de gerekli düzenlemeler vakit geçirmeden yapılmalıdır. Kısacası: Yanlıştan bir an önce dönülmeli, daha fazla kaosa meydan verilmeden … Milliyet

Gönderen: Yönetici | 25 Kas 2009

KATSAYI YENİDEN * ADALETSİZLİĞE DEVAM

Danıştay katsayıda yürütmeyi durdurdu

Danıştay, YÖK’ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurdu.
İstanbul Barosu, kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açmıştı.
Karardan ayrıntılar: Danıştay 8. Dairesi, YÖK’ün üniversiteye girişte katsayı farkını kaldıran kararının yürütmesini oy birliği ile durdurdu. İstanbul Barosu Başkanlığı, Yükseköğretim Genel Kurulunun (YÖK) yükseköğretime girişte katsayı puanı uygulamasının kaldırılmasına ilişkin 21 Temmuz 2009 tarihli kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi, YÖK’ün kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurdu. Dairenin kararında, milli eğitim sisteminin yönlendirmeye ilişkin kuralları ile 2547 sayılı Yasanın 45. maddesinde yer alan kurallar yürürlükte ve uygulanıyor iken, bu kuralların uygulanmasını bertaraf edecek şekilde alınan dava konusu kararın, eğitim sisteminin örgütleniş biçimindeki bütünlüğü bozacak nitelik taşıdığı ve uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesi amacının dışına çıkıldığının görüldüğü vurgulandı. Kararda, ”Bu durumda, dava konusu kararın 3, 4. ve 5. maddelerinin, dayanağı yasa hükümlerine aykırı olduğu gibi eğitim sisteminin, hukuka uygun oldukları istikrar kazanmış yargı kararları ile de ortaya konulmuş olan amaç ve ilkelerine, hukuka ve hakkaniyete uygun değildir. Dava konusu kararın uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlar oluşacağı da açıktır” denildi. Davalı YÖK’ün bu karara itiraz hakkı bulunuyor. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek.

Older Posts »

Kategoriler